Sosyal Medya Çılgınlığının 3 Faturası!


Sosyal medya hayat deneyimlerimizin genişliğini tamamen değiştirdi. Seyahat etmeyi göz önüne alırsak, artık diğer insanların hayatımızı, maceralarımızı nasıl algıladığı hakkında onları gerçekten yaşamaktan daha çok düşünüyoruz. İşte Dr. Marlynn Wei’ye göre soysal medya çılgınlığının faturası:
 
Anı kaybettirir!
Sosyal medyada ne yapıyorsunuz? Anlarınızı paylaşıyorsunuz, neşeli anlarınızı, arkadaşlık anlarınızı, komik ve güzel olanları. İronik olarak, sosyal medyaya girerek anı kaybettiniz. Sanal olarak bağlanma arayışınızda, gerçeklikle ve o gerçekliğin içindeki insanlarla bağlantınızı kaybettiniz. Mutluluk deneyiminizi, gülüşünüzü sosyal medya için düzeltmeye çalışma sürecinizde kaybettiniz. ‘Like’lar ve yorumlar aracılığıyla pozitif desteğe olan bağınız, sizi gerçek ilişkilerinizden koparıyor.
 
Bağımlılık yapar ve bencilleştirir!
Komik olarak, sizi diğerlerine bağlamak için olan bir araç sizi izole edilmiş ve dış görünüşünüze, aldığınız cevaplara ve verdiğiniz izlenimlere takıntılı hale getiriyor. Kendine odaklanma, anksiyete ve depresyonla ilişkilendirilir. Seyahat etmek gibi deneyimlerinizden zevk almak yerine cihazınız baş zevk kaynağınız haline geliyor. Sizi daha az bağlanmış ve daha çok narsisistik yapıyor ve takıntılı dikkat çekme isteği duygusal iniş çıkışları beraberinde getiriyor. En çok sevilmek, beğenilmek ve değer görmek isteyenler en çok duygusal açlığı olanlar, en çok paylaşım yapanlar bence.
 
Gerçek ilişkilere zarar verir!
Bir araştırmaya göre, iki kişi konuşurken bir cep telefonunun ‘varlığı’ bile yakınlık hislerine, bağlanmalarına ve iletişimlerine müdahale ediyor. Cihazlar sizin konuşmalarınıza müdahale ettiğinde başkalarıyla bağlantı kurma yeteneğinizi zayıflatıyor. Teoride, sosyal medya bizi birbirimize bağlamak için dizayn edildi. Gerçekte ise bir bariyer kuruyor.
Oldukça basit: Hayatlarımızı yayınlama dürtüsü, onları kaçırmamıza neden oluyor. Bir dahaki tatilinizde selfie çubuğunuzu evde bırakın, akıllı telefonunuzdan sosyal medya uygulamalarınızı silin ve kendinizi yaşamaya bırakın! Böylece belki eve döndüğünüzde hakkında yazmaya değecek bir şeyler yaşayabilirsiniz ve çocuklarınıza da örnek olabilirsiniz.
 
Kaynak: Seyitoğlu, F. (2017). Çocuklarda 20 Psikolojik Problem ve Çözümü. İstanbul: Hayykitap.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda İnce Motor Beceri Gelişimi: Makas Kullanımı ve Makas Etkinlikleri

Çocuklara Telefon Numaralarını Öğretmek için Etkinlikler

Çocuklarda Vurma Davranışı: Çocuklar Neden Vurur?