Çocuğa Sabır Kavramını Tanıtmak ve Öğretmek



Sabır zamanla kazanılan bir kavramdır. Çocuklara sabırlı olmayı öğretmek yetişkin bir bireyden sabırlı olmasını istemekten daha zordur. Ancak erken uysallaştırmak anne ve babanın görevidir. En iyi yol, anne – babanın, olaylar karşısında aktif sabır sergilemesi ve çocuğu buna şahit olmasına olanak vermektir. Sadece, sözcüklerle, “sabırlı ol”, dile getirmek etkili olmaz, sabırlı olmayı çocuk öğrenemez. Sabırlı olmayı çocuğa öğretirken, ebeveynin de sabırlı olmayı bilmesi ve uygulması, sabrın geciktirme değil, doğanın hızına uymak olduğunu farkında olması gerekir. Bu hıza uymayan birey, arkasından koştuklarını kaybederek cezalanmış olur. Hamile olan anne adayı, bebeğini doğurana dek dokuz ay geçmesini bekler, bu yaratılışın doğal bir kanunudur, bunun anlamı, sabretmek, uygulanması gereken doğal bir davranış türüdür.   Sabır, bekleme süreci ile öğretilir ve gün boyunca bu durumu öğretecek ve pekiştirecek fırsatlar ortaya çıkar. Yemek zamanları bunlardan biridir. Ailedeki / evdeki her birey sofraya oturana kadar, çocuk yemek yemeye başlamamalı, kendini tutmalıdır. Sofradan kalkmak istediği zaman, kalkış iznini almadan önce, her bireyin yemek yemeyi bitirmiş olduğuna emin olmalıdır. Yemekten sonra yenilecek tatlıyı, yemek bittikten on dakika sonra çocuğa vermek gerekir. Yemekten sonra, ebeveynlerden biri onunla oyun oynayacaksa, çocuğunu odasına gönderip, kısa bir süre sonra geleceğini, bu sırada çocuğun kendi başına oynaması gerektiğini dile getirmesi gerekir. Sabır ve zaman duygusu birbirleriyle ilişkilidir ve saatlerin fazla bir şey ifade etmediği çocukluk yıllarında, saatlerini doğal kesintilerle ölçmekten hoşlanırlar. Bu yüzden, on beş dakikalık bir süreyi, yemek yeme süresiyle bağdaştırmak uygun olur.   İnsanda, doğuştan gelen aceleci olma yapısı vardır. Sabır ise, sonradan öğrenilir. Çocuğa tahammüllü olmak öğretilemese bile, yetişkin bir birey haline gelme aşamasına, yaşanılan her olay onu sabırlı bir kişi haline gelmesine olanak verir. Önemli olan, bu duyguyu deneme yanılma yöntemi ile değil, küçük yaştan itibaren, hayata karşı sabırlı olmayı başarmaktır. Beklemeyi öğrenmesine yarayacak davranış türleri, çocuğa dürtü yöntemini de öğretir. Aksi takdirde, yetişkin birey haline gelirken bencilliği ön plana geçer.   Beklemek kural olarak gerçekleştirilmesi gereken davranış türüdür, nadir olan oluşan bir davranış değil. Çocuğun yapmak istediği aktiviteleri mantıksız bir şekilde mahrum bırakmak son derece yanlıştır, ancak istenileni hemen vermek de doğru bir davranış değilir. Arzu etme ve b unun yerine getirilmesi arasında zaman geçmesine dikkat etmek gerekir. Çocukta, sabretme olgusunun oluşumu bu şekilde gerçekleşir. Bu yolla, dürtüler kontrol edilir ve güçlenir. İnsana, hayatın zevkleri verilmeden önce insan çalışmalı ve sabırla beklemesi gerekir.   Mental sabır, duygusal sabır ve bedensel sabır vardır. Bu üç çeşidin de öğretilmesi gerekir ama aralarından en önemlisi bedensel sabırdır. Bunu öğretmenin en iyi yolu elleriyle iş görmesini sağlamaktır. Bir konu hakkında önüne koyulan hedefe ölçülü adımlarla ulaşmasına yardım etmek gerekir. Çocuk, bu şekilde zihni toplayabilme ve hedefe ulaşana kadar yoluna çıkan engellere rağmen vazgeçmemesi gerektiğini, - ebeveynin bu sürecin önemli olduğunu vurgulayarak- öğrenmiş olur. Eğer projelerinde sabırsızlık belirtisi görülürse, ara vermeleri sağlanarak daha sonra devam etmeye yönlendirmek gerekir. Dışarı çıkmak, yürümek, yemek yemek, koşmak, kitap okumak veya film izlemek, verilen arada yapılabilecek aktivitelerdendir. Sonra da geri dönüp bitirirler. Sadece devam etmek şarttır.   Çocuklar, zorlayıcı, tutsak edici bir iş veya zor bir durum karşısında ebeveynin sabrına şahit olması gerekir. Sabırlı kararlarla sıkıntının giderildiğini görmeleri gerekir; çünkü, çocuk, yetişkinin göreve yaklaşım şeklini taklit ederler. Verilmesi gereken mesaj, yavaşça, dikkatlice ve kendini vererek çalışmak gerekir.   Einstein'in “Her şeyi gördüğünüz gibi kalmasına razı olunuz. Olanları kabullenmek, her türlü talihsizliğin sonuçlarının üstesinden gelmenin ilk adımıdır” sözü ile anlaşılacağı gibi, günümüz insanı, her zaman gelecek günün beklentisi içindedir, bu da bireyi sabırsızlığa itmektedir. Çocuğun etrafında, maddi gereçlerin çok fazla bulundurulmaması gerekir, maddi eşyalara karşı olan doyumsuzluk, hep daha fazlasını istemesine ve sabırsız birer yetişkin haline dönüşmesine sebep olur. Hayatının ilerleyen dönemlerinde zorluk yaşaması kaçınılmaz bir hale gelir. “Ah, olsaydı” sendromundan vazgeçilmesi gerekir. Bu sendrom doyumsuzluğun, hep daha iyisini istemenin kaynağıdır. Yaşanılan her problemde saklı bir fırsat bulunduğu ve insana gelen zor şartlarda sabır göstermenin kaçınılmaz ödülleri olduğu gerçeğinin kesinlikle üzerinde durulmalıdır.   Her çocuk kendine özgü bir hızla büyür. Anne ve babalar çocuklarının kusurlarına karşı sabır göstermeleri gerek zamanlar oluşacaktır. Bazen çocuk az yiyecek konuşması veya tuvalet eğitimini alması yavaş gerçekleşecektir. Bazen yaramazlık yapacak, öğrenim bozukluğu gösterecek. Her çocuğun kişiliğinde zayıf olduğu bir nokta olabilir, böyle bir durumda anne ve babanın hoşgörü ile yaklaşması gerekir. Başka çocuklarla kıyaslama en tehlikeli uygulanan davranışlardan biridir. Çocuğun kendisini başarısız hissetmesine sebep olur. Anne ve baba çocuğunu ne kadar olduğu gibi kabul ederse, çocuk da kendini bir okadar kabul edilmiş hisseder ve yetişkin bir birey haline gelince, başkalarını o ölçüde kabul edecektir.   Anne karnında dokuz ay boyunca gelişimini sürdürüp dünyaya gelen bebeğe, doğduğu andan itibaren sabırlı bir birey haline gelebilmesi için gerekli aktivitelerin uygulanması gerekir. Anne ve babanın çocuğuna karşı sabırlı olması ve ona sabırlı olmayı öğretmesi hayati önem taşır. Sabır kavramı gelişmeyen çocuklarda, mutsuz bebeklikten mutsuz birer yetişkin birey haline gelmesi görülür. Sabır, zamanla oluşan ve kesinlikle öğretilmesi aksatılmaması gereken bir davranış türüdür.  
Yazar: Leylekler Getirdi 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklarda İnce Motor Beceri Gelişimi: Makas Kullanımı ve Makas Etkinlikleri

Çocuklara Telefon Numaralarını Öğretmek için Etkinlikler

Çocuklarda Vurma Davranışı: Çocuklar Neden Vurur?