Harbiye Nezareti, İstanbul’a gel, diyor. Padişah, önce «hava değişimi al, Anadolu’da bir yerde otur, fakat bir işe karışma» diye başladı.
Daha sonra, ikisi birlikte «mutlaka gelmelisin!» dediler. «Gelemem!» dedim. Sonunda, 8/9 Temmuz 1919 gecesi, sarayla açılan bir telgrafbaşı görüşmesi sırasında, birdenbire perde kapandı ve 8 Hazirandan 8 Temmuza kadar bir aydır süregelen oyun sona erdi.
İstanbul o dakikada, benim resmî görevime son vermiş oldu. Ben de aynı dakikada, 8-9 Temmuz 1919 gecesi saat 22.50′de Harbiye Nezareti’ne, saat 23.00′te Padişah’a resmî görevimle birlikte askerlikten de ayrıldığımı bildiren telgrafları çekmiş oldum.
Durum, tarafımdan, ordulara ve millete duyuruldu. Bu tarihten sonra resmî sıfat ve yetkilerden sıyrılmış olarak, yalnız milletin sevgi ve fedakârlığına güvenerek ve onun tükenmez feyiz (32) ve kudret (33) kaynağından ilham ve güç alarak vicdani görevimize devam ettik…
Biz, 8/9 Temmuz gecesi İstanbul ile telgraf başında konuşurken bunu başka dinleyenlerin ve ilgilenenlerin de bulunduğunu tahmin etmek güç değildir.
O tarihlerde ve ondan sonraki zamanlarda, en hafif deyimi ile saflıklarını uyanıklık ve tedbirlilik gibi göstermeye çalışmış olanlar hakkında bir fikir vermiş olmak için, müsaade buyurursanız, şu belgeyi olduğu gibi bilgilerinize sunmak isterim.
140/140 Konya, 9.7.1919
Saat: 6.00
3′üncü Ordu Müfettişliği Başyaverliğine
Telgraf ve Posta Genel Müdürü Refik Hâlit Bey ile Konya Valisi Cemal Bey, 6/7 Temmuz gecesi, telgrafla makine başında konuştular. Konuşmanın şöyle geçtiğini haber aldım.
— Mustafa Kemal Paşa Hazretleri için gerekli işlem yapıldı. İstanbul’a getirilecek. Cemal Paşa Hazretleri için de yapılacak işlem hazırdır.
Konya valisi de:
— Teşekkür ederim, dediler.
Uygun bir şekilde Paşa Hazretleri’ne arz etmenizi rica ederim.
2′nci Ordu Müfettişliği Şifre Müdürü Hasan
Yorumlar
Yorum Gönder