ÇOCUKLARDA EĞİTİME İLK ADIM ANAOKULU
HER ANAOKULUNUN PROGRAMI FARKLI MI OLUYOR?
Milli Eğitim Bakanlığı'nın zorunlu müfradatı var. Her okul bunu uygulamak zorunda. İsteyenler yan programlar katabiliyorlar. Farklılıklar burada ortaya çıkıyor.
ANAOKULUNA BAŞLAMANIN EN İDEAL YAŞI KAÇ? Milli Eğitim Bakanlığı tarafından resmi anaokulu yaşı 36-72 ay arası olarak belirlendi. Ama ihtiyaçlar dahilinde özel izinlerle 18 aya kadar çekebiliyoruz.
ANAOKULUNA GİDEN BİR ÇOCUKLA GİTMEYEN ÇOCUK ARASINDA NE GİBİ FARKLAR OLUYOR?
Anaokuluna gitmeyen bir çocuk ataletli (isteksiz, yorgun, tembel) bir yapıya sahip oluyor ya da serseri mayın gibi hareket eden, kontrolsüz, radikal davranışlara sahip oluyor. Mutsuz ya da saldırgan eğilimler veya içe kapanık durumlar gösterebiliyor. Okula gelen çocuklarda kural, disiplin, sevgi ve etkinliklerle çocukların belirli bir düzene kavuşması sağlanıyor. Kendini görme şansı verdiğimiz için düşünme ve hayal kurmaya başlıyor, bunları kağıda, kaleme ya da yaptığı objeye döktüğünde kendisini ifade etmeye başlıyor. Kendisini ifade eden çocuk da birey olmaya başlıyor. Bireyselleşmek bencillikle karıştırılmaması gereken bir durum. Birey olan çocuk öz güveni geliştiği için empati kurabiliyor. Empati kurabilen çocuk da problemini çözmeye başlıyor. Bunların hepsi bir zincir. Sonra duygusal zekası gelişiyor. Duygusal zekası gelişen birey ilkokula başladığında hayatın büyük bölümünde çözüm sağlamış oluyor. Ondan sonrası zaten teferruata giriyor. Bizim aslında amaçladığımız şeylerden bir tanesi de bu; çocuğun duygusal zekasını geliştirip hayatta tek başına yaşayabilmeyi öğretmek. Bugün hekim olmuş, yargıç olmuş, avukat olmuş, çok iyi bir kurumda genel müdür olmuş ama içindeki aile problemlerini çözemeyen ya da ikili ilişkilerinde sorunlarını çözemeyen o kadar çok insan var ki. Karar mekanizmalarında doğruyu bulamayan yanlış kararlar veren, hızlı ve doğru karar alamayan kişiler olmamaları için 0-7 yaş arasında yapacağımız aşılamalar çok önemli. Eğer bu dönemde bu çocuğu doğru işlemezsek ileride kendi kararlarını veremeyen, sürekli dış etkilere maruz kalan birilerinin itmesiyle hayatı sürdürmeye çalışan zavallı insancıklara dönüşebilirler, bunu da istemeyiz tabi ki.
OKULA İLK BAŞLADIKLARI ZAMAN BİRÇOK ÇOCUK AİLEDEN AYRILMA KAYGISI YAŞIYOR. OKULA ALIŞMA SÜREÇLERİ YAŞIYOR. BUNLAR NASIL AŞILABİLİR? ÇOCUK ZOR ALIŞIYORSA ARA VERMEK DOĞRU MUDUR? AİLENİN NASIL DAVRANMASI GEREKİR?
36 aylıktan itibaren aldığımız çocukları oryantasyon dediğimiz bir dönemle başlatıyoruz. Bu dönem çocuğun kuruma, insana güvenmesini sağlayan süreçlerin başlangıcıdır.
AYRILMA KAYGISI NORMAL DEĞİL Mİ?
Tabi ki her çocuk için normaldir ama burada ailenin tutumu çok önemli. Gittiği kurumun güvenilir bir yer olduğuna ve onu mutlu edeceğine ikna etmesi gereken kişi anne-babadır. Eğer anne-baba bu kaygıyı taşırsa çocuk bununla beraber yaşar. Çocuk bunu duymasa bile hisseder. Annenin mimiklerinden, babanın davranışlarından, jestlerinden, bırakırken, vedalaşırken ki tavrından bile çocuk çok sonuç çıkarabilir. Buna çok direnç gösteren çocuklarımız da var, önemsemeyen ve çok çabuk adapte olan çocuklar da var. Çocukların yapısıyla, duygusal alanıyla ilgili bir durum.O duygusal alandaki sorunları çözmek için pedagoji 3 ay süre tanır. 3 ayın sonuna kadar çocuk hala okula devam etmek istemiyorsa artık bu psikoloğun çözmesi gereken bir sorundur. Başka sorunlar aramak gerekir. Normal standartlarda çocuklarımız 10-15 gün arasında okula alışırlar.
AİLEDEN AYRILMA KAYGISI KAÇ YAŞINA KADAR DEVAM EDER?
Ne zaman başlarsanız o yaşta başlar. Örneğin 6 yaşına kadar hiç okula gitmemiş bir çocuğu ilk defa okula götürdüğünüzde de aynı kaygıyı yaşar. Bu sadece okula gelme kaygısı değildir. Anne-babadan ayrılma kaygısıdır. Önemli olan çocuğun güvenini kazanmaktır. Çocuklar korkularıyla doğarlar, o korkularından çocukları arındırma işi okulun işidir ama anne-babanın da üzerine düşen görevi kendisinin yapması gerekir. Çocuklar bir kaç yıl kreşe geldikten sonra ilkokula başlıyorlar. Ne tür geri dönüşler alıyorsunuz ilkokula başlayan öğrencilerinizden? -Biz okula gitmeden önceki son senelerinde onları okula hazırlıyoruz. "Buradan gideceksiniz, büyüyeceksiniz. Başka bir okulda yeni bir başlangıç yapacaksınız, yeni arkadaşlarınız olacak" diye telkinlerde bulunuyoruz. Çocuklar buradan mezun olduklarında koşarak gidiyorlar. Çünkü o bilinçle gönderiyoruz, okulda psikolog bulundurmamızın esas sebebi çocukları yeni durumlara hazırlamak, kaygı yaşamalarını engellemek ve onu istemelerini sağlamak.
AİLELERİN ANAOKULU SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELERİ GEREKİYOR? Pedagojide bir gerçek var ki eve en yakın olan okul en ideal olan okuldur. Yürüme mesafesi olursa değerlendirmeye buradan başlasınlar. İkinci kriter; sevgi. Tabi ki fiziki şartlar, içindeki personel çok önemli ama sevgi veren kurumu bulduklarında düşünmesinler.
EBEVEYNLER BUNU NASIL ANLAYACAKLAR? BİR OKULA GİTTİĞİN ZAMAN HERKES ÇOK ŞİRİN DAVRANIYOR. KİMSE KÖTÜ YÖNÜNÜ GÖSTERMEZ. ÇOCUĞU MU DİNLEMEK GEREKİYOR?
O samimiyeti çocuklar çok güzel hissederler. Evet, emin olun çocuklar çok iyi anlıyor.
ÇOCUĞA KULAK VERİRKEN EBEVEYNLER ANLATTIĞI NELERE DİKKAT ETSİN EBEVEYNLER? ÇOCUK NE SÖYLERLERSE KAYGILANSINLAR?
Bir kere çocuk azarlanıyorsa, vurma varsa, ceza alıyorsa, ceza gibi bir kelimeyi öğrendiyse bundan şüphelensinler. Çünkü anaokulları sevgi ve oyunun en aktif olduğu yerlerdir. Ceza kelimesi geçiyorsa o okula bir tik atılması gerekir. Bunlar dışında tabi ki yeme, içme, fiziki şartlar, bunlar çok önemlidir. Kalitesini bilemem ama temiz olması gerekir tüm ortamların. Kurallara uygun yapılmış mı, koruma sahanlıkları var mı, katlı bir okulsa merdiven korumalıkları var mı, pencereler korunuyor mu, sınıflar güvenli mi, okulda havuz varsa koruması var mı ? Ailelerin kafasının rahat etmesi için bunlar önemli fiziki şartlardır.
https://www.facebook.com/kaynakdergisidershanesi
Yorumlar
Yorum Gönder