Anne-baba-ergen Üçgeninde İletişim ve Etkili İletişim İçin Püf Noktaları

Ergenlik dönemindeki çocuğunuzla iletişim kurmak sizin için genellikle zorlayıcı olabilir. Çünkü ergenlik döneminde, ergen hayatındaki fiziksel, duygusal ve sosyal değişimleri, anne ve baba ise değişen çocuğunu anlamaya çalışmakla uğraşır. Bu süreçte, anababalar çocuklarını büyütürken değişik pek çok yanlış davranışta bulunabilirler. Çocuğa karşı gösterilen yanlış tutumlar her ailede değişkenlik gösterebilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde genellikle, aileler bizlerden, ergenlik dönemindeki çocuklarıyla nasıl iletişim kurabilecekleri ve nasıl başarılı ebeveyn olabilecekleri ile ilgili püf noktaları, hatta deyim yerindeyse formüller isterler.
Ancak danışmanlık sürecindeki gözlemlerimin gösterdiği, sorun yaşayan ailelerin hemen hepsinde olan ortak yanlışın, “anne ve babanın birbirine karşı olan tutumu” ve “ebeveynlerin çocuğa karşı olan ortak tutarlılıkları” ile ilgili olduğudur.
Bu nedenle, bu makalede öncelikle “Anne-Baba-Çocuk” arasındaki iletişim üçgeninde üzerinde durulması gereken temel başlıklara ilişkin yol gösterici bilgilere, ardından ise ergenle iletişim kurarken ailenin dikkat etmesi gereken bazı püf noktalarına yer verilmiştir.
  • İletişim: Aile bireylerinin birbirlerine karşı duygularını ve ne düşündüklerini içtenlikle ifade edebilmeleri çok önemlidir. Aile içinde herkesin görüş ve fikirlerini açıklamasına izin verilmesi, her aile üyesinin fikirlerinin saygıyla karşılanması, aile içindeki iletişimi kolaylaştıran bir yaklaşımdır. Sadece babanın ya da annenin, görüşlerini ifade ettiği ama çocuğun görüşlerinin sürekli baskılandığı bir aile ortamında sağlıklı bir ilişkiden bahsetmek mümkün olmaz.
  • Anababa liderliği: Anne ve baba aileyi ortak bir liderlikle, net açıklayıcı ve tutarlı mesajlar vererek yönetmelidir. Aileyi ilgilendiren belli konularda liderlik annede iken, başka alanlarda idare babada olmalıdır. Aile içinde anne ve baba rollerinin, çocuğun anlayabileceği şekilde açık, net, tutarlı olması gerekir.
  • Disiplin: Annebaba otoritesinin olması ile, otoriter davranışın olması birbiriyle karıştırılmamalıdır. Çocukların, idarenin annebabada olduğunu algılaması önemlidir. Aile içindeki tüm aile üyelerinin uyması gereken kuralları ve çocuğunuzun üstlenmesini beklediğiniz sorumlulukları, sert ve katı bir tutumla izah etmek yerine, anne ve baba olarak kendi aranızda tutarlı davranarak ve çocuğunuza model olarak açıklamanız çok daha uygun olacaktır.
  • Kişisel sorumluluk: Ailenin her üyesi kendi davranışlarının sorumluluğunu taşımayı kabul etmelidir. Kaç yaşında ya da hangi konumda olursa olsun, her birey zaman zaman hata yapabilir. Ergenin hata yapması, onun sürekli aynı hataları tekrar edeceği ya da kötü bir insan olduğu anlamına gelmez. Bu hatalarının kendi payına düşen kısımlarıyla ilgili sorumluluk alması ve hatalarının etkilerini ve sonuçlarını fark edebilmesi her şeyden önemlidir. Ergenin bu aşamaya gelebilmesi için, anne ve baba önemli bir rol modeldir.
  • Başkalarına saygı: Anababanın önce birbirlerine, sonra çocuklarına ve başkalarına saygı göstererek olumlu model olması çok önemlidir. Eğer baba, çocukların annesini aşağılıyorsa ya da anne çocukların babası ile alay ediyorsa, çocuklar bu yaklaşımlardan olumsuz çıkarsamalar yapacaklardır. İleride ise ne ailesi olarak size ne de çevresindeki insanlara saygı duymayı öğrenemeyecektir.
  • Birbirini sevmek: Anne ve babasından ilgi göremeyen çocuk, ilgiyi başka yerlerde arar ve bulamazsa öfke hisseder. Eğer çocuk bu öfkeyi kendine yöneltirse, keder ve ümitsizlik hisseden çocuk içine kapanabilir. Ya da öfkesini çevresine yönelten çocuk, her zamankinden daha saldırgan, yıkıcı ve uyumsuz davranışlar sergileyecektir. Böyle bir durumda, bu çocuğun aklından geçen düşünce şu olabilir: “Eğer annem ve babam bile beni sevmiyorsa, hayatta hiç kimse beni sevmeyecektir, ben sevilmeye değer biri değilim!”
  • Bir arkadaş ve ebeveyn olmak arasındaki sınırı koyabilmek: Bazı annebabalar, çocuklarıyla daha yakın iletişim kurmak adına arkadaş rolüne daha fazla önem verip, ebeveyn rolünü hafife alabilirler. Bazen ebeveyn, çocuğunun “en iyi arkadaşı” olmaya çalışır. Oysa ergenlerin pek çok arkadaşı olabilir ama sadece tek bir anne ve babası olur. Ebeveynler arkadaş olmak uğruna, çocuklarını anne ve baba rolünden mahrum etmemelidir.
  • Çocuğuna sevgi göstermek: Yaşı kaç olursa olsun, tüm çocuklar ebeveynleri tarafından sevilmek ister. Pek çok ebeveyn, her açıdan kendini iyi bir aile olarakalgılamasına rağmen, önemli bir noktayı göz ardı edebilir: “Sevgimizi yeterince göstermek.” Özellikle bizim toplumumuzda, bazı babalar “sevgilerini göstermek” dışında iyi bir eştir ya da babadır. Babası tarafından sevilmediğini hisseden ergenin ailesiyle görüşüldüğünde, şöyle bir savunma cümlesiyle karşılaşırız: “Babası onu gerçekten çok seviyor, ama işte sevgisini gösteremiyor.” Anne babaların diğer bir yanılgısı ise “Çocuğumuz, bizim onu ne kadar çok sevdiğimizi biliyordur” düşüncesidir. Oysa hem çocukların, hem ergenlerin, hem de yaşı kaç olursa olsun tüm bireylerin sevildiklerini hissetmeye ve görmeye ihtiyaçları vardır. Aile üyelerinin birbirlerine olan sevgilerini ve yakınlıklarını hem söz, hem de davranışları ile gösterebilmeleri çok önemli

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklara Telefon Numaralarını Öğretmek için Etkinlikler

Çocuklarda İnce Motor Beceri Gelişimi: Makas Kullanımı ve Makas Etkinlikleri

SPOR YAPAN ÇOCUKLAR DAHA BAŞARILI