Çocuğunuzun Canının Sıkılmasına İzin Verin, Bırakın Sıkılsın
Can sıkıntısı tam olarak nedir? Boş bir anda ne yapacağını bilmediğinden ortaya çıkan bir duygu durumu? Oluşan boşluğu doldurma ihtiyacı? Uyaran eksikliği ile ortaya çıkan biraz rahatsız edici durum? İlgi çekici olmayan bir durumla karşılaştığında hissedilen duygu?
Adam Phillips kitabında şöyle diyor: ‘ Can sıkıntısı hayat üzerine kafa yormak için bir fırsattır.’
Tüm bunlar can sıkıntısını tanımlamamıza yardımcı oluyor. Ebeveynler özellikle çocuklarının ‘Anne! Baba! Canım sıkıldı.’ Sözlerini duyar duymaz çocuklarını eğlendirmek, meşgul etmek harekete geçiyorlar. Çocuğunuzun hayatından sessiz, yapılandırılmamış anları ortadan kaldırmaya çalışmak pek yararlı değil. Aslında her çocuğun canın sıkıldığı anlara ihtiyacı var, ‘canım sıkıldı’ sözü çocuğunuzun gelişmesi için deneyimlemesi gereken bir andır.
Sıkılmak çocuklar için çok sağlıklıdır diyebiliriz. Can sıkıntısı, yeni bir plan veya aktivite ile zapt edilemez. Hatta ‘sıkılmak’ çocuğun yaratıcı düşünmesine, farkındalık geliştirmesine, etkili sorun çözmesine, empati yapmasına yardımcı olur. Genellikle canımız sıkıldığında kendi düşüncelerimiz ve duygularımız ile baş başa kaldığımızı fark ederiz, aynısı çocuklar içinde geçerlidir. Kendi kendine kalabilen çocuklar kendilerini ve özelliklerini daha iyi tanıyabilir böylece karşısındaki kişileri de daha iyi anlayabilir hale gelebilir. Tek kaldıklarında kendileri ile huzur bulabilen çocuklar hayatta karşılaştıkları sorunlara farklı bir bakış açısı getirebilirler. Bu farkındalıklar ile ‘sıkılma’ birleştiğinde çocuk yeniliklere yönelik bir içsel motivasyon edinir. Ebeveyn olarak çocuğunuzun her anını doldurmaya devam ettiğinizde çocuğunuz kendisi için bir şeyler yapmayı öğrenemeyecektir. Can sıkıntısı yaşayan çocuklar kendi kendine yetme becerisini de kazanır. Çocukların kendilerini yeni şeyler denemek, keşfetmek, kendini meşgul edebilme motivasyonunun olması için canının sıkılabileceği zamanlara ihtiyacı vardır.
Çocuğunuz size gelip’ Çok sıkıldım.’ dediğinde ‘ Öyle mi? Bakalım kendi başına neler yaratacaksın? ‘ diye onu yanıtlamayı deneyin. Unutmayın çocuğunuzu sürekli meşgul etmeniz, onu eğlendirmeniz gerekmiyor. Hatta biraz kendi alanını yaratması için sıkılmasına fırsat tanımanız gerekiyor. Can sıkıntısı ile yaratıcılık arasındaki ilişkiyi sıklıkla hatırlayıp, can sıkıntısının içsel motivasyon için gerekli olduğunu unutmamalıyız.
Çocuğunuzun günlük yaşamında plansız, koşuşturmasız, televizyonun/tabletin kapalı olduğu bir zamanın olması önemlidir. Çocuğunuza bu konuda destek olmak için canı sıkıldığında neler yapabileceğine dair bir beyin fırtınası yapmasına yardımcı olun. Canın sıkıldığı anlar çocuğunuz için bir zaman kaybı değil altın değerinde zamanlandır.
Ebeveyn olarak artık çocuğunuzun canının sıkılmasından rahatsız olmayıp, onu meşgul etme sorumluluğunuzu bir kenara koyun. Bakın bakalım çocuğunuzla neler gün ışığına çıkıyor… Hatta kendinize de canınızın sıkılmasına olanak tanıyıp nelerin ortaya çıkacağını bir bakın.
‘ Bir çocuk en iyi aynı genç bir fidan gibi rahatsız edilmeden aynı toprakta kaldığında gelişir. Fazla yer değiştirme, çocuklar için iyi değildir, tekdüzeliğin bereketinden mahrum olarak yetişirler. ‘- Bertrand Russell
kaynak:http://cocuklaringelisimi.com/2016/06/17/cansikintisi-cocuk/
Yorumlar
Yorum Gönder